His Majesty’s Dragon


His Majesty’s Dragon

Yazar: Naomi Novik

2005 Del Rey, 2010 Pegasus Yayınları

356 sayfa Del Rey, 400 sayfa Pegasus

Tür: Alternatif Tarih, Fantastik Edebiyat

Özet Görüş:

Çekinerek okumaya başladığım bir kitap olmasına rağmen elimden bırakamadım. 19yy tarihi, Napolyon savaşları ile ilgilenenelere, ejderha severlere ve fantastik severlere tavsiye ederim. Hazır Pegasus’tan Türkçe’ye çıkmışken kaçırmayın.

Suvudu’nun bedava kitaplar sunarak ne kadar iyi bir iş yaptığını belirterek başlayayım. Çünkü normal koşullarda hiç ilgilenmeyeceğim bu kitap da suvudunun bedava kitapları arasındaydı. Pek iyi olmadığından şüphelendiğim icin okumamıştım. First to Fight’tan sonra daha kötü olamaz diye elime aldığımda ise hoş bir suprizle karşılaştım. Naomi Novik çok başarılı bir roman yazmıştı.

Öncelikle neden bu romanı beğendiğime şaşırdığımı anlatayım. Ejderha hikayelerini seven biri değilim. Ejderha Mızrağı serisini ejderhalar icin okumamıştım. Anne McFerry’de okumadım. Haliyle ejderhalara oldukça uzağım. Hele hele Arthuryan ejderhaların hikayeleri beni yorar. Novik benim gibi ejderhalara pek ilgisi olmayan bir okuyucuyu yakalamak için zekice bir kurgu yapmış. Kitap 19.yy başında Napolyon’un Avrupa’yı ve belki de dünyayı ele geçirmesinden korkulan bir zamanda geçiyor. Kara ve deniz savaşlarının yani sıra Roma devrinden beri ordularda kullanılan ejderhalar da savaşa katılıyorlar. Uçakların ilk çıktığı zamanlardaki gibi bir ortam elde ediliyor bu sayede. İlk pilotların ve uçaklarının bilinmesi gibi, ejderhalar ve onların uçucuları da tanınıyorlar. Hava savaşları modern zamanların mekanik ve gözden uzakta gerçekleşen halleri yerine, birinci dünya savaşının heyecanlı uçak savaşlarına benziyor. Ejderhalar yumurtadan çıktıklarında sahiplendikleri veya onları sahiplenen kaptanları tarafından yetiştiriliyor ve havada yönetiliyor. Ejderha ve onun kaptanı arasında bazı durumlarda bir ortaklık, bazı durumlarda ise tek yanlı bir sahiplik ilişkisi oluşuyor. Ejderhaların kaptanlarına olan tutkulu bağlılığı Novik’in iyi kullandığı bir hikaye aracı olmuş.

Novik başarılı alternatif tarih yazarlarının yaptığı gibi sadece bir yöne bakmıyor. Yeni olgunun toplumsal etkilerini de inceliyor. Sınıf ayrımlarına çok önem veren Britanya’da uçucular sınıfının yerini incelerken oldukça başarılı. Uçucuların yani ejderhanın kaptanı ve mürettebatı; bombacısı, tüfekçisi ve kara ekibiyle; işleri gereği toplumun dışında olmalarının etkisini incelerken oldukça inandırıcı. Öyle ki bazi bölümlerden Jane Austen tadı aldığını söyleyenler bile var. Ne yazık ki Aşk ve Gurur’u (Pride and Prejudice) yıllar önce zorla okuduğum için pek bir şey hatırlamadığımdan bu konuda yorum yapamıyorum.

Hikayenin karakterleri Will Laurence bir Britanya Kraliyet Deniz kaptanı ve onun ele geçirdikleri bir gemide bulduğu yumurtadan çıkan türünü bilmedikleri ejderha Temeraire. Laurence istemese de Temeraire’in kaptanı oluyor ve aralarında sıkı bir dostluk oluşuyor. Laurence’in ejderha eğitimi ve toplumun baskısıyla mücadelesini okumak keyifli. İlk bir kaç bölümde dikkatinizi çekmeyi başarıyor, romanı bitirdiğinizde devamını merak ediyorsunuz.

Devamında gelen üç roman da yazılmış ve satın alabilirsiniz. Ben dayanamayıp ikinci romanı da aldım ve okudum. Çin’de geçen ikinci roman oldukça farklı olsa da Temeraire ile Laurence gene keyifli bir maceraya uçuyorlar.

İngilizce roman okumak istemeyenler için ise Pegasus Yayınevi bu kitabı Türkçe sunuyor. Sanırım büyük kitabevlerinde satışa sunulmuş. Kitap daha mart ayında çıktığı için yakınızdaki kitapçılara gelmemiş olsa da sanırım yayınevinin sitesinden ya da sevdiğiniz internet kitapçısından alabilirsiniz.

Alternatif tarih romanları sever misiniz? Türk yazarlardan alternatif tarih hikayesi yazan var mı? Fatih’in ölmediği bir tarihin hikayesinden, Yeniçerilerin büyü de kullandıkları bir hikayeye o kadar çok roman çıkabilir ki. Mühendislik yerine tarih okusaydım kesin şansımı denerdim. Sizlerin okumak istediği alternatif tarih hikayeleri var mı?

http://www.temeraire.org/ Novik’in sayfası

His Majesty’s Dragon’ için 4 yanıt

  1. Tarih prefesorü Yusuf Hakan Erdem’in ‘Kitab-ı Duvduvani’si var.İhsan Oktay ANAR’ın bazı romanlarında da yer yer bu çeşit bir tad almak mümkün.

    1. Doğrusu Kitab-ı Duvduvani’yi bilmiyordum. Bulabilirsem hemen alıp okuyacağım. İhsan Oktay ANAR bence Türkiye’de bu işi yapabilecek yetenekte ender insanlardan ama sanırım yazmayı çok sevmiyor. Amat’ta çok keyif almamıştım, o daha çok işin düşünsel kısmını incelemeyi seviyor sanki.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.