Popülerlik ve Fantastik


Cover of "Twilight (Twilight, Book 1)"

Cover of Twilight (Twilight, Book 1)

Bugünkü konuk yazarımız Kayıp Rıhtım’ın kurucusu ve Genel Yayın Editörü Hakan TUNÇ.

Popülerlik ve Fantastik

Geçtiğimiz aylarda Arthur C. Clarke ödül adayları açıklandı. Listeye baktığımız zaman hiçbir kitabın dilimize çevrilmemiş olduğunu görüyoruz. Ki bu adayların arasında, (adayların açıklandığı tarihte) 2027’de İstanbul’da geçen bir bilimkurgu romanı olan ve Ian McDonald’ın yazdığı The Dervish House da bulunmaktaydı… (Yakın zamanda Pegasus Yayınları’ndan Derviş Evi ismiyle Türkçeye çevrilmiştir.)

 

Eskileri filan hiç karıştırmıyor direk olarak günümüzden bahsetmek istiyorum. Şu anda çoğu yayınevi -ki bir bakıma haklı olarak- bestseller ile 13-20 yaş arası genç kız ve erkek çocuklarına hitap eden kitaplar basıyor, ne kazanırsak kârdır mantığıyla yola çıktıkları bu işin daha sonradan doğuracağı sorunları es geçiyorlar. Okuyucular da daha edebi kitaplar yerine bu türü tercih ettiklerinden, her geçen gün benzer romanlarla karşılaşıyoruz.

çok satan tarifi belli

Günümüz çoksatanlar listesinde ilk sıralara yerleşen ve yazarı bir anda ünlü yapan kitap türünün tarifi belli. İçinde olağan dışı birkaç unsur bulunsun, bolca aşk olsun, “kız, çocuğu öpecek mi?” cümlesindeki merak duygusunu benliklere iyice yerleştirsin. Her ne kadar Stephenie Meyer‘ın Twilight serisi bu yeni janrı iyiden iyiye hortlatmış olsa da, sonradan gelen benzer vampir serileri ve bu türde iyice profesyonelleştiğini iddia eden yazarlar, dünyadaki edebi seyri daha da kötü bir pozisyona sürükledi. Çünkü Alacakaranlık ile kalsaydı bu iş, şu anki duruma göre yine iyiydi.

 

Fakat gelin görün ki, Meyer’in bu başarısını gören ve gözlerini para bürümüş, gazete başlıkları gibi ilgi çekici cümleler kurabilmeyi başaran herkes -çoğunlukla kadınlar- içine bir tutam kan, biraz şehvet, bir kısım aşk, azıcık da saf güzellik karışımıyla hazırladıkları yemekleri dünyanın dört bir köşesine sunmaya başladılar. Yeni jenerasyonun bu türe olan ilgisini fark eden yayınevleri de boş durmamış, bu tür kitapları yazan ve gelecekte ünlü olabilecek kimseleri bünyelerine katarak en pahalı reklamları yapmaktan çekinmemişlerdir.

yayınevleri yatırım yapmalı

Ülkemizde de bahsettiğimiz bu okuyucu kitlesi, dünyaya ayak uydurmakta ve aynı temalı kitapların çevirilerini okumaktadır. Bunlar okunmasın ya da bu kitaplar basılmasın demiyorum. Elbette ki basılsın, elbette ki satılsın. Nihayetinde bundan para kazanan birçok insan var. Ayrıca kitap okuma oranını, iyi veya kötü, hayli yükseltiyor. Ama sırf bu kitapları basarak asıl fantastik edebiyata sadakatsizlik eder, üstüne bir de bu kitapların tanıtımını ikide bir fantastik roman diye yaparlarsa, işte o zaman haklı olarak tepkimi gösteririm. Madem bu kitaplardan para kazanabiliyorlar, o zaman bütçelerinin bir kısmını ayırarak, bu bahsettiğim ve ilk başta örnek verdiğim kitaplara da yatırım yapmalılar.

 

Bir de bunun öteki yanı; yani daha önceden çok sayıda fantastik ve bilimkurgu eserler basarak kalkınan fakat günümüzde tek bir kitap bile basmayan yayınevleri var. Bu eserleri basarken yazdıkları önsözler, reklamını yaparlarken dile getirdikleri türün ne kadar önemli olduğuna dair cümleler var. Peki nerede şimdi o sözler, o cümleler, o önemler? Herhalde türden sömürebildikleri kadar sömürdüler ve o dönemki popüler bilimkurgu ya da fantastik kitap satışlarının artık kalmadığını anlayarak ellerini eteklerini çektiler. Olan, sonunu getirmedikleri devam kitaplarına oldu. Yani kazanacaklarını kazandılar ve başka kitaplara geçip bizi yarı yolda bıraktılar.

en iyi 10 kitabı okudunuz mu?

Geçtiğimiz aylarda açıklanan ve Tor Yayınevi’nin düzenlediği anket sonuçlarında son on yılın en iyi 10 kitabına baktığımız vakit, listede bulunan hiçbir kitabın dilimize çevrilmemiş olduğunu görüyoruz. Bir ara Neil Gaiman‘ın Amerikan Tanrıları çevrilmişti. Fakat onu da kısa süre öncesine kadar tedarik edemiyorduk. Neyse ki İthaki Yayınları’ndan tekrar çıktı. Peki ya gerisi? Örneğin listede birinci sıraya yerleşen ve şu anda Amerikan Bilimkurgu ve Fantastik Edebiyat Yazarları Birliği’nin de başında bulunan John Scalzi‘yi kaçımız tanıyoruz veya ülkemizde kaç kişi bu adamın herhangi bir kitabını okudu?

 

Bunlara benzer çoğu listede adı geçen kitaplardan haberimiz bile yok. Yazarlarını tanımıyoruz. Yabancı dili olmayanlarımızsa, tamamıyla çevrilmiş romanlar ile yetinmek zorunda. Anlayacağınız keşfetmediğimiz çok ama çok iyi yazarlar ve dünyalar bulunmakta…

çevirilerini ölmeden görebilecek miyiz?

Ne dersiniz? Şu dönemi çabucak atlatıp bu kitapların çevirilerini ölmeden görebilecek miyiz? Bence her türlü olumsuzluklara ve böyle bir tabloya rağmen bir umut var. Ülkemiz için konuşacak olursak birkaç yayınevi hala bilim kurgu ve fantastik kitaplar konusunda çoğu eseri dilimize kazandırmaya devam ediyor. Az da olsa, yıllar öncesinden basımları tükenmiş kitapları tekrar basarak raflarımızı doldurmaya yardımcı oluyorlar.

 

Yeter ki bu türün sevenleri olarak elimizden geleni yapmak için çabalayalım. Neler mi yapabiliriz? O da bir sonraki yazımda.

 

Hakan Tunç

Kayıp Rıhtım Kurucusu ve Genel Yayın Editörü

www.kayiprihtim.org

Popülerlik ve Fantastik’ için 2 yanıt

  1. Nedense son zamanlarda bu akım her alanda iyice güçlendi. Sinema, edebiyat ve oyun sektörü… Varlığı gereksiz bazı amca ve teyzeler bu alanlardaki potansiyeli fark etti ve kadife kaplı cüzdanlarını doldurmak için aç bir şekilde çalışmaya başladı. Sonuç? Popüler kültüre, basit ve kafa yormayan şeylere rağbet eden hızlı tüketim toplumuna hizmet eder oldu bu üç eğlence sektörü de.

    Edebiyat alanında Twilight ve benzerleri, oyun alanında Dragon Age 2 ve Modern Warfare 2 gibi öncüllerini sevenlere adeta küfür gibi gelen iki rezil rüsva vb eserler çıktı ortaya.

    Bu insanlar ortaya sanatsal bir şey koymak için değil, peşlerinden koşan kitlelerin ceplerindeki son kuruşu kapmaya odaklanmışlar. Neyse ki hala kaliteli işler koyan ve bundan ödün vermeyen insanlar var da bizde kendimize göre bir şeyler bulmaya devam edebiliyoruz.

    Pislik yığınını kazıp altında gizli kalmış kaliteli eserleri keşfetmek de ayrı bir keyif…

  2. Katılmamak mümkün değil. Uzun süredir kitapçılarda “fantastik” rafları baştan aşağı vampir kitaplarıyla dolu ki hemen hepsi de alacakaranlık serisinin tabiri caizse “çakması” ya da “ucuz birer kopyası”.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.